25 Ekim 2013 Cuma
"Beni neden çok seviyorsun?"
"Çok sevmenin" hissedilen duygunun yoğunluğu ile ölçülen bir şey olmadığını anladığım zamanlar...
Sevgiyi uzun zamana yaymak, çok sevmekmiş mesela.
Bir de, kırgınlıklarını unutturmaya çalışmak, hükmünü yitirmiş tarihleri bile unutmayan hafızana...
Sevmenin "çokluğu" böyle oluyormuş aslında.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)

Aslında "o" hep var, sadece usulca gelip yerine oturuyor. Sen daha topraktan yaratılırken, ne koyduysa yaratıcı özüne, "sana biraz ondan" "ona da biraz senden" katıyor. Hatta belki bir parçanın iki yarısı, gelene dek kendini yarım hissedersin.. Ondandır ki, hep gelmesini beklersin, yüreğinde otağı vardır ve sen hep "o" sanıp başkalarını oturtursun. Ve o sana varana dek o kadar yaşanmışlıkta kaç ışık yılı vardır, hesap edemezsin. Hangi zamanın hesabı, daha zaman yokken yaratılıp, birbirinize armağan edildiniz!
YanıtlaSil