25 Ekim 2013 Cuma

raf ömrünü dolduran satırlar: "ölmeye yatmak"

Yalnızlık etrafındaki insan sayısıyla ölçülebilir bir şey değil.
Belki de bu yalnızlık değil.
Hiç susmuyor telefonu.
Her gün birileri arıyor, iç sıkıntılarını anlatarak hafifletmek istiyor...
Aslında ne büyük teselliymiş, anlatarak atlatabilmek derdini...

Hep sabır, hep zaman.
İçinde beklemekten bir sabır ağacı yeşerdi, boy verdi.
Yoluna girmeyen hayatının nerede "ummadığı anda açılacak kapı"sı?
Sabır ağacı kurumak üzere.
Ve o her gece ölmeye yatıyor.
Hiç ölmedi.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder